Bilimin, felsefenin, teknolojinin, mimarinin, tarımın, eğitimin, edebiyatın az üretilip hiç tüketilmediği ilimizde ne mutlu bize ki artık nükleer santralimizle övüneceğiz. İhracatımızla övünmeyi sürdüreceğiz
Yerel yöneticilerimiz ilimizin sorunlarını bir kenara bırakıp, genel başkanlarının söylemleriyle aynı şeyi söyleyerek, başarısızlıklarını başarı olarak göstermeye, gereksiz de olsa yapılan her şeyin çok önemli olduğunun altını çizmeye ve bunun ayrı bir meziyet olduğunu idrak ettirmeye devam ediyorlar.
Evet, bazıları için hiçbir anlam ifade etmez bazı şeyler. Duymadıklarından mı, İşitmediklerinden mi, görmediklerinden mi, tanık olmadıklarından mı, işlerine gelmediği için mi? Bilinmez bilemeyiz! Ancak bu eğilimi, bu kararlılığı, bu düşünceyi taşıyorlarsa bunu bazıların dile getirmesi, sorgulaması gerekir.
Biz artık sorgulamayı araştırmayı bıraktığımız için söylenenlere inanıyoruz
Yerel yöneticilerimiz ilin sorunlarını bitirip genel gündemi değerlendiriyorlarsa biz de onlara soralım.
Ekonomimizden de haberleri var mı?
Üniversite mezunları iş bulamıyorsa! İhtiyaçlar saptanarak plan, proje, yatırım yapmak gerekmez mi?
Umutsuz bir geleceğin mensuplarına hayal kurmaları için bazı vaatlerde bulunmak için hesabı kitabı iyi yapmak yönetenlere düşmez mi?
Dolar 5 TL’ye yaklaştı, euro 5 TL’yi geçti
Bir zamanlar üretimde bölgenin cazibe merkezi iken; bu gün bu özelliğini kaybeden ve tüketen bir toplum olduk. Köylerden göç vermeye başladık. Göçle birlikte tarımda da küçüldük.
Bir zamanlar, eskiden köy dediğimiz, şimdilerde mahalle olarak tanımlanan yerleşim yerlerinde hareket vardı.
Ürünün her çeşidi yetiştiriliyordu. Nüfus devamlı artıyordu. O mahallelerde üreticinin her ihtiyacı kendisi tarafından karşılanıyordu.
Sonraları ne oldu. Girdi fiyatları arttı. Çiftçi ürettiği ürünleri pazarlamada sorun yaşamaya başladı. Bu da kafaları karıştırdı. Üretici severek aşk ile çalıştığı topraklarını bir bir terk etmeye başladı.
Üretime küsen üretici, tarlasını terk etti.