YAŞADIĞIMIZ SÜREÇ; NORMALLEŞME DEĞİL, SIKIŞMIŞLIK, YÖNETEMEMEK

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Türkiye’nin pandemiyle mücadelede içinde geçmekte olduğu sürece, “normalleşme” süreci denilemeyeceğini belirterek, “Bu süreç sıkışmışlıktır, yönetememektir” dedi.

CHP’nin yurttaşı can sağlığıyla hayatta, ayakta tutmak için getirdiği önerileri kaynak yok gerekçesiyle hayata geçirmeyen iktidarı da eleştiren Özkoç, şöyle konuştu:

“Bakın kuraları çekilen 20 bin öğretmeni işbaşı yapması ve bir yıllık maaş maliyeti; 960 milyon lira. Kaynak yok diye yapmayanların saraydaki 1 yıllık yeme içme gideri 980 milyon. Ücretsiz izne çıkarılan vatandaşlarımıza 1.170 lira yerine 1.752 lira verilsin, dedik. Bunun 3 aylık devlete maliyeti 2 milyar 269 milyon lira’dır. Bu rakam 2019’da saraydakilerin örtülü ödenekten harcadığı paraya denk. Para yok mu, elbette var. Ancak ülkede aç gözlü, sadece kendi karnını doyurmak isteyen bir iktidar var. Milleti düşünmeyen bir iktidar!”

“ÜLKENİN KAYNAKLARI, İSRAFA, KİBRE AKITILIYOR”

Özkoç, Meclis’te yaptığı basın toplantısında, halkın pandemi sürecinde, sırtını devlete veremediğini, ailesi, çoluğu, çocuğuna bakabilmek için ölümü göze alarak sokağa çıktığını söyledi.

Özkoç, özetle şunları kaydetti: “Belediyelerimizin yaptığı şeffaf yardımlarla koli dağıtmak için evlere giden arkadaşlarımızın göz yaşartan hikayeleri var. Koliyle gittikleri evlerde, kapıyı açan kişilerin bu gelmeseydi akşam çoluğumun çocuğumun yiyeceği yoktu diye gözyaşlarıyla karşılayan insanlarımız var. Öbür yanda sarayda bir yıl içinde yaklaşık 1 trilyon lira yemeğe içmeye harcanmış. İnsanlarımıza bin lira veren ve onlara yaşayın diyen zihniyet, kendisi için bir eli yağda, bir eli balda. İnsanlarımıza yüzünü çevirmiş durumda. Pandemi sürecinde geçmediğimiz yol, köprü, tüneller için Hazine’den bu yıl 3-5 şirkete yapacağımız 7 milyar 877 milyon lira KÖİ ödemesiyle; ülkedeki bütün küçük esnafın kapalı kaldığı 3 aylık dönem kirası, devlet tarafından karşılanabilirdi. Ücretsiz izne çıkarılan vatandaşlarımıza 1.170 lira yerine 1.752 lira verilsin, dedik. Bunun 3 aylık devlete maliyeti 2 milyar 269 milyon lira’dır. “Olmaz” diyenlerin, sadece 2019’da örtülü ödenekten harcadığı paraya denk bir rakamdır bu. Kuraları çekilen 20 bin öğretmenin kararnamelerini yayımlayın, öğretmenler iş başı yapsın dedik. Öğretmenlerin göreve başlaması ve 1 yıllık maaşlarının maliyeti; 960 milyon lira. Yapmayanların, öğretmenleri aç, açıkta bırakanların Saraydaki 1 yıllık yeme içme gideri, 2019 yılı rakamıyla 980 milyon lira. Para yok mu, para var. Ama bu ülkede aç gözlü, sadece kendi karnını doyurmak isteyen bir iktidar var. Milleti düşünmeyen bir iktidar! Bu ülkenin başını çevirirseniz, ekilecek toprakları, akan suyu, çalışkan insanları var. İnançlı insanları var. Ama onlara sen fındığını sök, sen tarlanı ekme, sen buğday ekme deyip de saman ithal eden anlayış, ülkeyi bu duruma getirmiştir. CHP, AKP, MHP, İyi Parti meselesini bırakın. Bütün siyasi parti anlayışlarını, hepsini bir köşeye koyun. Elimizde bu vatan yoksa zaten AKP, CHP olmuş neye yarar. Eğer milletimiz yoksa bu vatanın üzerinde, bu vatan için ölecek o zaman AKP, CHP, MHP, İyi Parti olmuş neye yarar. Mesele; bu vatanı dipdiri tutabilmekte, bu vatanın insanları onurlu yaşatabilmekte. Ama bu onuru anlamayan, onurdan yoksun insanlar, kendi şaşalı hayatlarını Türkiye’nin itibarı olarak görenler, millete yaşattıkları bu vahim tabloyu görmemezlikten geliyorlar ve asıl itibar olan milletin itibarını yerle bir ediyorlar. Onun için siyasi parti mensubu olarak değil, vatansever olarak mücadele etmeliyiz. Bu insanların asla gündemi değiştirmesine izin vermemeliyiz.”

“SEN ONU BUNU BIRAK, MİLLETİN DERDİYLE İLGİLEN”

Konuşmasında, 18 yıldır Türkiye’yi yöneten AKP iktidarının ülkenin hazinesini boşalttığını anlatan Özkoç, özetle şöyle konuştu: “Ama 18 yıldan beri iktidarda olan AKP zihniyeti, bırakın hazinedeki kefen parasını, işsizlik fonunu, deprem için toplanan paraları, 15 Temmuz şehitleri aileleri ve gaziler için 306 milyon lira gibi toplanan rakama dahi göz dikme cüretini gösterebilmiştir. Bunun ahlakla anlatılır bir tarafı yoktur, İslam anlayışımızla bir alakası yoktur, bunu yapanların Allah’tan korkusu yoktur. Bir telefonun arkasına geçip de o telefonun arkasından ‘Darbe yapılıyor geçin tankların önüne’ diyen kişi, daha sonra korumaları ve uçaklarıyla yok olacak, ama vatanına milletine bağlı insanlar sokağa çıkacaklar, CHP milletvekilleri TBMM’ye akın edecekler, orada insanlar hayatlarını yitirecekler, ellerini kollarını kaybedecekler… gözyaşlarıyla, timsah gözyaşlarıyla ‘size minnettarız’ diyeceksiniz. Ondan sonra millete, bu insanlarımıza yardım edin diyecek, topladığınız paraya, tam 3,5 yıldan beri el koyup o parayı da yiyeceksiniz. Yediğiniz şehitlerin parasını, yediniz gazilerin parasını! Onlar da bizim sesimize kulak verin, bu bizim hakkımızdı, bizim için toplanan paraydı dediler. AKP’nin binasına gidip, orada seslerini duyurmak istediler. Bu sefer vatan millet diyen İçişleri Bakanı, onları coplarla karşıladı, dövdürttü sonra da hizaya çekmeye çalıştı. Bu anlayışı kesinlikle kınıyoruz. Hazineyi sıfırlamış iktidar ne yapacağını bilmiyor, nereye saldıracağını bilmiyor, milletten başka her türlü derdi var; yok Ayasofya’ymış, başka meselelermiş. Sen onu bunu bırak, sen milletin derdiyle ilgilen. Esnaf aç, insanlar yoksul, işsizlik almış başını gidiyor, ekonomi daralmış, korona salgını daha yüksek rakamlara çıkıyor, sen tedbirleri almakta gecikiyorsun, şehidin parasına el koyuyorsun, sonra vatan millet Sakarya…”

“MİLLET BUNUN HESABINI SORACAKTIR”

İktidarın milli söylemlerin ardına sığındığını, vatanın ve milletin değerleriyle bağının olmadığını dile getiren Özkoç, FETÖ ile mücadele üzerinden şu eleştirileri dile getirdi:

“Ne vatanın ne milletin değerleriyle hiçbir alakan yok. Neden mi? Sen terör terör terör deyip de terör örgütüyle birlikte kol kola olanların, ellerine kollarını sallayarak bu ülkeyi terk etmelerini sağladın. Zekeriya Öz’ün bir numaralı savunucusu AKP iktidarıdır ve AKP’nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Fethullahçı Terör Örgütüne yardım ve yataklık eden bu anlayıştır. Askeriyenin kriptosunu açıp tüm dünyada gizli görevlerle görev yapan insanlarımızın açığa çıkmasına neden olan bu anlayıştır. Geçiş garantili köprü, hasta garantili hastane, uçuş garantili havalimanı deyip, milletini düşünmeyen oralarda 3 kişiye 5 kişiye yatırım alanında rant sağlamak için yapılan yatırımların, bugün bedelini millet ödemektedir. Şimdi de kıdem tazminatına göz diktiler, deprem bitti, varlık fonu bitti, şehitlerin parası bitti, şimdi kıdem tazminatını işçinin, çalışanların cebinden nasıl çalarız, bunun hesabını yapıyorlar. Yazıklar olsun. Şehidi bilmeyen, işçisini bilmeyen, esnafını bilmeyen, çiftçisini bilmeyen, dışardaki rant ortaklarıyla içerdeki rant ortaklarıyla birlikte hareket eden bu anlayışa yazıklar olsun. Öğrencilere yaptığınız haksızlık, işçilere yaptığınız haksızlık, millete yaptığınız haksızlık. Ahlaksa ahlak sıfır. Neden mi? Fethullahçı Terör Örgütüyle beraber olan Mehmet Dişli’nin kardeşi, sizin de milletvekiliniz bir türlü vazgeçemediğiniz Şaban Dişli’yi yüzünüz kızarmadan gittiniz elçi tayin ettiniz. Bu ülkenin milletin parasını yiyen insanı, burada yüzü kızardı ülkede yaşayacak hali yoktu; akara makara diye dinimizle dalga geçen adamı, götürdünüz büyükelçi tayin ettiniz. FETÖ’nün bir numaralı sanığı Adil Öksüz’ü önce tutuklattınız, sonra elin kolunu sallaya sallaya bu ülkenin dışına çıkarttırdınız.

FETÖ’nün sermaye birikimini elinde tutan kişileri hala desteklemeye devam ediyorsunuz. Kendi milletvekiliniz Şamil Tayyar FETÖ Borsası açıldı diye isyan ediyor, siz yüzünüz kızarmadan hala başka şeylerden bahsedebiliyorsunuz. Bizim, Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Millet ittifakının bir tek derdi var; milletimiz, ülkemiz. 3 kuruşa vatan toprağını satan, milletin kanıyla, canıyla, şehit kanıyla savunduğu vatan topraklarını yabancılara peşkeş çeken anlayışın, Tank Paleti Katar’a peşkeş çeken anlayışın artık iktidarda yeri yoktur. Bu iktidarın gözü dönmüş, kıdem tazminatıyla işçilerin çalışanların tazminatına el atıyorsa artık bu iktidarın ülkeyi yönetme devri bitmiştir. Gündemi çarptırmak isteyen herkese karşı tek bir şey söyleyin; bu milletin hali n’olacak. Televizyonlara çıkıp da elbiselerinizi giyinip şişine şişine millete akıl vermeyi bırakın; Yazdığınız köşe yazılarında gidip de bu iktidara yalakalık yapıp cebinize 3 kuruş koyacağım diye kaleminizi satmayın. Bu millet bunun hesabını dün nasıl sorduysa yarın da soracaktır.”

“KENDİMİZİ NASIL KURTARACAĞIZ DİYE BAŞBAŞA VERMİŞLERDİR”

Özkoç, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin görüşmesine ilişkin soruya da şu karşılığı verdi: “MHP ve AKP genel başkanını yapacağı toplantıda, bu içine düştüğümüz durumdan kendimizi nasıl kurtulacağız diye başbaşa vermişlerdir. Millet, şehitler, gaziler diyorduk, şehitler, gaziler çıktı sokakta bizim aleyhimizde sloganlar atıyorlar. Biz bu insanların parasını dahi yedik, bu milletin nasıl karşısına çıkacağız, ne bulacağız, ne uyduracağız, kime vatan haini diyeceğiz, kime terörist diyeceğiz, gündemi nasıl değiştireceğiz diye başbaşa vermişlerdir. Burada kendilerini değil de başkalarını suçlayabilecek nasıl imkanlar yaratacaklar, bunun için çaba sarf ediyorlardır.”

17 Haz 2020 - 18:29 - Siyaset


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Adapostası Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Adapostası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Adapostası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Adapostası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.