İlimiz silah atmada her halde parmakla gösterilecek iller arasında.
Düğünlerde atarlar,
Maç olur atarlar,
Askere çocuk gönderirler atarlar,
Kafayı çekerler atarlar.
Nedir bu silah tutkusu anlamak mümkün değil.
Eğlence yerlerinde olay çıkıyor,
Alışveriş merkezlerinde olay çıkıyor,
Araba solladın, neden yol vermedinden olay çıkıyor,
Yan gözle neden baktından olay çıkıyor.
Eskiden yumruk yumruğa kavga çıkardı.
Birinin burnu kırılır, ufak tefek yaralanırdı.
Kavga çevreden gelenler tarafından bıraktırılırdı.
Hatta kavga edenleri barıştırırlardı.
Şimdi elde silah var.
Kimse ayırmaya cesaret edemediği gibi olay yerinden bir an önce kaçma derdine düşüyor.
Silah alan, ruhsatsız silah bulunduran bir çok insan var.
Belinde silah olan ister istemez kendisini daha güçlü hissediyor.
Dolayısıyla silah taşıma yükümlülüğünü bilmedikleri için en ufak olayda silahı belinden çıkartıp ateş edebiliyor.
Ve sonuçta birilerinin ocağı yanarken diğerleri de hapishane yolunu tutuyor.
Bu köşede silah karşıtı çok yazı yazdım.
Silah güvenlik güçlerinde olur.
Bizim ve ülkenin korunması bu güvenlik güçlerinin görevidir.
Yok ben işadamıyım, yok hasmım var, yok oda yöneticisiyim, yok muhtarım denilerek herkese silah veriliyor.
Vermeyin artık bu silahları.
Silah verdiğiniz kişiler karşısında bizim gibi silah taşımayanların güvenliğini kim sağlayacak?
Gün geçmiyor ki silah yüzünden birileri ölmesin veya yaralanmasın.
Vatandaş neden bunlar yüzünden tedirgin olsun?
Sakarya milletvekilleri mecliste bu konuyu neden gündeme getirmiyorsunuz?
Devlet bu silah satışına mı kaldı da herkese silah dağıtılıyor.
Artık bir yerlere gitmeye korkar olduk.
Başımıza ne geleceğini bilmiyoruz.
Medeni ülkelerde neden insanlar silah taşımıyorlar da biz taşıma ihtiyacı hissediyoruz?
Neredeyse artık millet silahını belinde alenen göstere göstere gezecek.
Umarım silah verme işini kısıtlarlar diyorum ama hiç ümidim yok.
Bunda da suç biraz da siyasetçilerin.
GÜZEL SÖZLER
Düşmanlarınızı affedin bu bir büyüklüktür. Ama onları unutmak büyük bir aptallıktır. J.f kennedy
GÜNÜN FIKRASI
Bir gün Temel ve Cemal, Dünya'nın en yüksek gökdeleninin çatısına çıkmışlar.
Temel: -Buradan kendini yere bıraksan 3 günde zor düşersin herhalde Cemal, demiş.
Cemal: -Buradan atlasan ölür müsün ki Temel? demiş.
Temel: -Tabi ölürsün 3 gün aç susuz nasıl yaşayacaksın, demiş.
Yorum yazarak Adapostası Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Adapostası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Adapostası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Adapostası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Adapostası Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Adapostası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Adapostası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Adapostası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.